Forex Tarihçesi

0


Ortaçağda toplumlar arası ticaretin gelişmesi ile altın, gümüş gibi değerli madenler belli bir değer karşılığında borç aracı veya ödeme karşılığı olarak kullanılmaya başlandı. O dönemde ticaretin sadece bölgesel boyutla sınırlı olması ve varlıklı tüccarlar tarafından sağlanıyor olması ciddi bir sorun teşkil etmemekteydi.
2. Dünya savaşı global ekonomik dengeleri yerle bir etmişti. Savaşı kaybeden Almanya ekonomisi büyük borç ile sıfırlanırken, Fransız, İngiliz, Rus ve Japon ekonomisi durma noktasına gelmişti. 2. Dünya Savaşı sonrası artan ticaret hacmi ve rekabetçi piyasa ile döviz ticareti ciddi bir gelir kapısı olmuş, ülkelerin para birimlerinin değeri ülke ekonomileri için büyük önem kazanmıştı. Yeni dünya ekonomik düzenini belirlemek için 45 ülkeden 730 temsilci Amerika New Hampshire’ın küçük bir kasabası olan Bretton Woods’ta Birleşmiş Milletler Para ve Finans konferansında toplandı (1944).

BRETTON WOODS ANLAŞMASI(1944):

Bretton Woods’da toplanan heyetin öncelikli amacı istikrarlı bir küresel ekonominin temelini atmaktı. Bretton Woods adıyla anılan anlaşma ile Uluslararası Para Fonu(IMF) merkezi kuruluş olarak kabul edildi. Bu antlaşma “Altın Borsası Standardı” olarak da adlandırılmaktadır. Antlaşmaya göre ayarlanabilir kur sistemi ile 1 ons 35$’a eşitlenmiştir. Aynı zamanda ABD Dolar’ı küresel para birimi olarak kabul edilmesi sonucu diğer para birimleri Dolar’a endekslenmiştir. Fakat ülkelerin ticari menfaatleri için para birimleri üzerinde oynamalar yapması yasaklanmış, %10’luk bir marj hareketine imkan tanınmıştır. Bu sistemin amacı, kısa dönemli dalgalanmalar karşısında döviz kurlarının istikrarını sağlamak ve devalüasyonlara engel olmaktı.

SMİTHSONİAN ANLAŞMASI(1971)

Sanayileşmiş 10 büyük ülke temsilcisi 18 Aralık 1971’de ulusal paralarının ABD Dolar’ı karşısındaki değerini yükseltmek amacıyla Washington Smithsonian Institute’de toplandı. Böylelikle Bretton Woods Anlaşması ile anahtar konumda olan ABD Doları, Smitsonian Anlaşması sonrası devalüe oluyordu. ABD Doları’nın başlıca ülke paraları karşısında yaşadığı değer kaybı şu şekilde olmuştur.
-Belçika: %11,57
-Fransa: %8.57
-Almanya: %13,58
-İtalya: %7,48
-Japonya: %16,88
-Hollanda: %11,57
-İsveç: %7,49
-İngiltere: %8.57
ABD Doları’nda devalüasyonla beraber kısa süre içinde yaşanan değer kaybının yetersiz olduğunun farkına varıldı. Spekülatörler ABD Dolar’ı fonlarını bozdurup Mark ve Yen gibi güvenli paralara dönüştürerek sözü geçen bankalara yatırıyorlardı. Aynı zamanda ABD’nin artan dış ödeme açığı ve piyasadaki ABD Doları’nın aşırı değerlenmiş olması piyasalarda ABD Doları’na olan güveni azaltmıştı. Yapılan spekülatif hamleler sonrası 12 Şubat 1973 tarihinde %10 oranında bir devalüasyon daha gerçekleşti. Spekülatif hareketlerin devam etmesi ve bu durumun ciddi bir tehdit oluşturması sonrası 1 Mart- 18 Mart 1923 tarihleri arasında döviz piyasası kapatılmak zorunda kalındı. 19 Mart’tan itibaren ABD Dolar’ı karşısında Japon Yen’i ve Alman Mark’ı başta olmak üzere diğer para birimleri serbest bırakıldı.

ESNEK KUR SİSTEMİ(1973)

1972 yılında Almanya, Belçika, Hollanda, İtalya, Fransa ve Luksemburg’un öncülüğündeki Avrupa ülkeleri ABD Doları’nın dünya para birimleri üzerindeki bağımlılığını azaltmak adına ilk adımı attılar. Kendi aralarında oluşturdukları “European Joint Float” sistemi ile döviz kurlarının Bretton Woods sisteminden daha geniş aralıklarla dalgalanmasına olanak sağlıyordu. 1 Ocak 1999 yılında Avrupa kendi para birimi olan Euro’yu piyasaya sürdü. Kur dalgalanmalarını belirli sınırlar içinde tutmakta zorlanan merkez bankaları, serbest kur sistemine geçerek paranın temel değerinin arz ve talep kurallarına göre belirlenmesini
sağlamıştır. Piyasalardaki serbestlik, alternatif yatırım araçlarının doğmasını sağlamış ve likidite her geçen süre artmıştır.
Forex piyasası, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 2011’de yayınladığı tebliğ ile getirilen yenilikler ve düzenlemelerle ülkemizde Forex şirketleri gerekli hükümleri yerine getirerek yasallık kazanmıştır. SPK’nın aracı kurumlardan istediği yükümlülükler, tebliğ öncesi yasal olmayan şirketler ile oluşan güvensizlik ortamını ortadan kaldırmış, güvenli bir piyasa sağlamıştır. SPK’nın, 2011 yılından beri süre gelen “yatırımcı odaklı” yeni tebliğler ile gerek Avrupa gerekse de ABD’den daha regüle bir piyasa oluşmasını sağlamıştır.
Forex piyasasında işlemler, 2011 yılından beri SPK denetimi altında, Türkiye’de aracı kurumlar üzerinden gerçekleşiyor olsa da geçmişi çok eskiye dayanmaktadır. Forex’in anlamı “Foreign Exchange” yani iki farklı para biriminin takası üzerinden yapılan ticaret anlamını taşımaktadır. Forex piyasasının tarihi insanlığın yaradılışına kadar dayanmaktadır. İnsanoğlu elinde bulunan bir malı ihtiyacı olduğu başka bir mal ile değiştirmesi ile o dönemlerde Forex piyasasının temellerini atmıştır. Daha sonra malların kendi arasında net bir muadilinin olmaması para ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Giderek büyüyen ve gelişen toplumlar kendi para birimini oluşturması ile toplumlar arası ticaret para ile yapılmaya başlanmıştır.

Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu yazınız !
Lütfen buraya isminizi giriniz